KAYNANA İLE MUTLU OLMANIN SIRRI
Mutlu olmak istiyorsan ya karşı tarafı sev ya da karşı tarafa kendini sevdir…

Bu noktada gelin kaynana ilişkisini düşünelim, beraber yaşamak zorunda olan gelin kaynanaların geneli mutsuzdur.(Aslında hepsi mutsuzdur diyeceğim bu kadar da iddialıyım ama koca dünyada belki benim bilmediğim bir yerlerde mutlu gelin kaynanaların olma ihtimaline karşı geneli mutsuzdur diyorum). İkisi de birbirine tahammül edemez. Bu bazen nefret boyutuna kadar gider. Aslında bu konu incelenmesi gereken bir vakadır çok yönlü düşünülmesi gereken bir durumdur fakat ben sadece sevmek ve kendini sevdirmek boyutunu ele alacağım yüzeysel olarak.
Ailende huzuru sağlamak, mutluluğu yakalamak istiyorsan ya kaynananı seveceksin ya da kaynanana kendini sevdireceksin. Bunlardan zor olanı kaynanaya kendini sevdirmektir; ama bir başarırsan büyük bir zafer kazanmış sayılırsın. Üçüncü dünya savaşının galibi sen olmuşsundur. Artık kendin olabilirsin. Şöyle dersem ne düşünür; böyle davranırsam ne der? Gene ne bahane bulacak? Soru işaretleri, yapacaklarını önceden hesaplama kaygıları sona erer. Bunu başarmak çok zordur. Kaynanaya göre onun en değerlisini elinden almış hatta çalmışsındır. Onun en değerlisine asla kaynanan gibi bakamazsın. Onun en değerlisinin, en değerlisi olman, dünyadaki en sevdiği kişi olman kaynanayı deli eder. Hırsından göremez en değerlisine kendinden daha güzel baktığını ve kendinden daha fazla değer verdiğini. Kendini sevdirmeye çalışma! Kaynanadaki bu hırs varken ancak çabaladığınla kalırsın, olan sana olur, yıpranırsın. Ne kadar marifetli olursan ol yaptığın hiçbir yemek onunki kadar lezzetli olmaz. Ne kadar temiz olursan ol yıkadığın bulaşıklar ve çamaşırlar hep lekeli, evin tozlu olacaktır. Ne kadar okumuş olursan ol kaynanan kadar güzel çocuk bakamazsın, misafir ağırlayamazsın, ev idare edemezsin. Onun mükemmelliğinde iş çıkaramazsın. Dünyaya beğendirirsin kendini ama kaynanana beğendiremezsin. Sen sadece onu sevmeye çalış böylece yaptıkları, söyledikleri sana batmaz; nazını daha rahat çekersin. Ufak tefek kusurlarını görmeyiver. İleri geri konuşmalarını duymayıver. Her şeye müdahale etmesine aldırmayıver… Yaşlı kadın de geç. Tamam deyiver, alttan alıver. Bilgili görgülü eğitimli bir insansın bu kadarını eminim yapabilirsin. Hemen cephe alma, ateşe ateşle karşılık verme. Savun kendini ama saldırma, ezmeye çalışma. Hem en sevdiğin insanı beslemiş büyütmüş senin için yetiştirmiş. Sanırım biraz da vefa borçlusun ona. Birazcık sevgini hak etmiyor mu sence gelin hanım? Sevmeye çalış, inan bu diğerinden çok daha kolay…