Bir yem attım yemi yakalayışından kalbinin rengini anladım…
Ben bazen ortaya yemler atarım insanların tepkilerini ölçmek için. Kimi hemen belli eder kendini çekemediğini, kıskançlığını, nefretini, kinini, yüreğinin temizliğini, sevgisini, kimi hiç yeme el sürmez anlaşılmasın rengim diye bilirim onların içten pazarlıklı olduklarını, kendilerini zor tuttuklarını, bakışlarından anlarım akıllarından geçeni okurum gayet rahatlıkla. Bilirim bilmesine kimin ne çeşit bir insan olduğunu da ispatlamak isterim belki bunu tüm dünyaya ya da en azından kendime. Salağa yatarım çoğu zaman. Sadece hissettiklerimle insanları etiketlemek, onlar hakkında peşin yargıda bulunmamak için küçük küçük yemler atarak renklerini ortaya çıkarırım onların. Bazen sadece ben görebilirim onların rengini, bazıları bukalemun gibi rengarenktir kolay kolay anlayamaz insanlar onları, çok güzel adapte ederler kendilerini yeni renklerine hem de öyle çabuk öyle kusursuz yaparlar ki bunu...