1 Ağustos 2013 Perşembe

VATAN HAİNLİĞİ


Vatan hainliği yalnızca devleti yıkmaya çalışıp, düşmanla işbirliği yapmak değildir. Vatan sizden hizmet beklerken bu hizmeti yerine getirmemek de, görevini kötüye kullanmak da vatan hainliğidir. Bir devlet memurunun “bu gün git yarın gel zihniyeti, salla başı al maaşı davranışı” vatana ihanettir. Bir idarecinin personelleri arasında ayrımcılık ve adaletsizlik yapması da vatana ihanet sayılır. Çalışan insanın ayağına taş koymak, önünü kesmek, asılsız iftiralarla aşağı çekmeye çalışmak da ne devlet memurluğuna ne de idareciliğe yakışır. Kapasitesiz ve niteliksiz kişilerin bir yerlere getirilmesi, işin ehil olmayana verilmesi, mevki ve makamların torpille, tecrübesiz ve konuyla alakasız kişilere hibe edilmesi de bir çeşit vatan hainliğidir. Bir ülkede yetenekli insanların önü açılmıyorsa, yeteneklerini sergileyebilecekleri ortamlar oluşturulmuyorsa, kapasitelerinin altında çalışmaya zorlanıyorlarsa, bu ülkenin ileri gidemeyeceği ve hıyanet içinde olduğu kesindir. Günümüzde yetenekli ve nitelikli insanların bir yerlere gelmesi o kadar zor ki! Bu kişilerin öncelikle kendilerine engel olmaya çalışan insanlarla savaşması, yavaşlatma ve yerinde saydırma duvarını kırması, yalan, riya, dedikodu, iftira, psikolojik baskı vb. bir sürü olumsuz duygu düşünce ve davranış ortamından kurtulması gerekmektedir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen kişi yıkılmadım ayaktayım diyebiliyorsa, benliğini ve öz değerlerini koruyarak bu çarkın dişlileri arasından sıyrılabiliyorsa ne mutlu ona ki büyük bir zafer kazanmış demektir. İşte bu zafer vatan hainliğine karşı kazanılmış bir zaferdir. Pes etmeyin kardeşlerim. Vatan bizden hizmet beklerken, vaz geçmeyin, geri çekilmeyin… Korkmayın! Hainlere ve hainliğe tüm benliğinizle karşı çıkın. Artık bitsin bu hıyanet, bitsin bu rezalet… Haydi kardeşlerim vatan bizden hizmet bekler, durmayalım, koşalım…