KAÇIRDIĞIMIZ FIRSATLAR
Hayat kaçırdığımız fırsatlarla dolu. Kimini yakalamaya çalışırken kaçırdık, kimini göz göre göre, kimini yok yere... Bir de fark etmeden kaçırdığımız fırsatlar var, gaflet ve dalalet içinde göremediğimiz, ruhumuzun bile duymadığı fırsatlar... Büyüyünce anladık! Yaşamın bize sunulmuş bir fırsat olduğunu yeni keşfettik. Yaşadığımız her an yeniden doğduğumuzu, nefes aldığımız her anın yaşamak için bir fırsat olarak bize sunulduğunu geç fark ettik. Bunu fark etmek, fark ettiğini fark etmek bile bir fırsat aslında. Önümüze çıkan fırsatları yakalamak ya da kaçırmak belirler hayatımızı. Fırsatlar insanın ayağına gelmiyor çoğu zaman. Yakalamak için çabalamamız, hatta kendi fırsatlarımızı kendimiz oluşturmamız gerekebiliyor. Fırsatları yakalama ve fırsat yaratma kaygısı bizi mutsuz ediyor. Bu konuda büyük beklentiler içine girmek, hayatının fırsatını beklemek de insanı yoruyor. Beklentiler arttıkça bir türlü gelmeyen ve elimizden kayıp giden fırsatlar bizi yordukça yoruyor, üzdükçe üzüyor. Oysa yaşam bu kadar karmaşık ve fırsat odaklı olmamalı. İnsan basit ve sade bir varlık olarak, basit ve sade bir yaşamın kendine bahşedilmiş bir fırsat olduğunun idrakına varmalı. Bu gözle bakarsa hayatın her alanında kendisine sunulmuş fırsatları görebilir ve kaçtı diye üzülmez. Hatta kaçırdığı fırsatların bile kendisine başka bir fırsat olarak sunulduğunu anlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder